Almadım. Almaya niyetim de yok. Ama, Bitcoin muhabbetinden ve herkese aynı hikayeyi anlatmaktan bıktım ki, artık yazılı vermeye karar verdim. Bundan sonra, “Bitcoin aldın mı?”, “Neden almıyorsun?”, “Bitcoin alayım mı?” diyene, bu yazının adresini vereceğim. Ders 1: Para Nedir? Para nedir? Paranın ne olduğunu hepimiz biliyoruz da, tam da biliyor muyuz gerçekten? Şimdi, ben simitçiye […]
Uzun zamandır yazı yazmamışım. Hasta olup, bir haftadan uzun süre evde yatmış olanlar bilir, insan sokağa çıkınca kendisini bir garip hisseder. Sanki daha önce hiç sokağa çıkmamış, ya da yürümemiş gibi. Hah işte kendimi şimdi öyle hissediyorum. Ama sanırım yazdıkça açılacağım. Başlığın nereden türediğini hemen söyleyeyim de, konu bağlamsız kalmasın: Bir deli kuyuya bir taş […]
Gördüğünüz yazı başlığı, ilk düşündüğüm başlığın, üç kademe efendileştirilmiş hali. İnsanlar bir şeyden bıkmışlıklarını anlatırken, elleriyle bir seviye gösterip, “ha burama kadar geldi” derler ya… Benim elim, artık göstermek istediğim seviyeye zıplasam bile erişmiyor. Neden mi? Bu bir tanıma göre “erken kalkan” tayfa var ya… Bunlar hayat döngüsü faşisti. İşte bundan. Nasıl mı? Anlatayım. Bin […]
Benim epostalarımın altında, epey uzun bir imzam var. Aslında başlangıçta bu kadar uzun değildi; sadece ilk alıntı cümlesinden ibaretti. Yıllar içinde iki cümleyle daha zenginleşti. Lafı dolandırmadan, eposta imzamı buraya koyuyorum: All science is either physics or stamp collecting. — Ernest Rutherford I believe in evidence. I believe in observation, measurement, and reasoning, confirmed by […]
Yine kendimi aforoz ettirecek bir yazı ile karşınızdayım. İlk önce başlığı açıklamak lazım: Lise zamanında biyoloji dersinde öğrenmiştim. Hücre zarında, soydum-potasyum pompası denen bir özellik vardır. Sodyumu sürekli olarak hücreden dışarıya, potasyumu da içeriye taşımaya yarar. Bu, hücrenin yaşamaya devam edebilmesi için mutlak gerekli bir şeydir; çünkü hayat ancak hücre içinde potasyum, hücre dışında sodyum […]